"Doğu Türkistanlılar, Çin"i protesto etti" bâbında haberler işitmişliğiniz vardır herhalde. Kalabalık, Çin büyükelçiliğine siyah bir çelenk bırakır ve usulca dağılır. Kimimiz bakar öylesine, boş boş, bunlar da "kim, kimlerden, nereden çıktılar" şaşkınlığında. Gözlerindeki çekiklik, ya Çinli, ya Japon olduklarından mıdır acaba? "Bu Çin malları da çok kalitesiz azizim" feveranında, Çin malı gelir, 2008 Türkiyelisinin akılcağızına. "Yasaklanan" mavi-beyaz bayrakları da, hem öfkeli, hem de hüzünlüdür her daim. "Hür Gök Bayrak" derler ona. Sefalet içerisinde yaşasa bile, Doğu Türkistanlı için o bayrak, sessiz bir çığlığın ifadesidir. Sesi bastırılmış, itilen, kakılan, yok farz edilen& Çin işkencesini duymayan kalmamıştır lâkin kim üzerinde denenmektedir bu meşhur işkence?
Terörizmle mücadele bahsinde, Rusya için Çeçenler, Çin için Doğu Türkistanlı Türkler gelir, öncelikle halledilmesi gereken. Kendi topraklarında "parazit" muamelesi görenlerin adıdır onlar. Hoş, Doğu Türkistanlının elinde yedi atmış beş bir silahı dahi yoktur ya, neyse. Bakınız, nasıl da birleşir, bütünleşir, tek millet oluverir "küfür". "ABD"ye yapılan terör saldırısının ardından başlayan Afganistan operasyonuna destek verme şartı olarak "Doğu Türkistanlıların da terörist ilan edilmesini isteyen Çin"in tutumu, Kayseri"de yaşayan Doğu Türkistanlılar tarafından tepki çekti." Liberallik, kapitalizm, sosyalizm, kızıllık falan feşmekân, Doğu Türkistanlıya gelince, tek kutuplu dünyaya iniverir böylece.
Ve Türkiye solu. Ne ses var, ne seda. Sebeb-i alameti ne ola ki? Niye ki? Belki de, "mazideki" kızıllığına aşina Çin devletine olan saygıdan dolayıdır, kim bilir! Zulüm bir oysa, değil mi, hakikat gibi. Fakat mevzu herkese ayrı gözükmekte. "Özgürlük" diyen dil, Doğu Türkistan"a gelince susmakta! Garabet. "Vardır bir bildiği" ezberine sığınmanın da lüzumu yok. Bu ülkede, samimiyetsiz unsurlar her cemiyetin içine de sızmıştır muhakkak. Sızmak mevzusuna değinmiş iken, "orada" yaşanan onca hadiseye, kavgaya, mücadeleye rağmen, dışarıya "sızmaması" da manidar. Kendine münhasır bir vaziyet. Doğu Türkistanlı, küçük çaplı bir "şebeke" belki de, dışarısına göre! Yahû, etrafınızda kaç kişi biliyor, Doğu Türkistan"ı ve Doğu Türkistanlıyı& Ya da şöyle soralım: Divan-ü Lügati"t Türk" yazarı Kaşgarlı Mahmud"un, "Kutadgu Bilig" yazarı Yusuf Has Hacib"in Doğu Türkistan Türk"ü olduğunu işitenimiz var mı?
Çinli hükümet büyüklerinin nazariyesinde, Doğu Türkistanlı, "rejim muhalifi bir teröristten" ibaret. Ne diyeceklerdi ki? Vakti zamanında toprağını işgal edip, doğum kontrol tipi işkencelerden geçirdiğimiz, kimisini asimile edip, toprağına "Sinciang" (Çincesi: Yeni Eyalet) diyerek, dünya nezdinde örtbas ettiğimiz Şark-i Türkistanlılar mı?..
Doğu Türkistan "bağımsızlık" mücadelesi, "ilahi takdir" böyleymiş denilerek, "bitmiş" kabul edilemez katiyen. Mehmet Emin Buğra beyin ifadesiyle: "Doğu Türkistan"ın kapalı bir havza oluşu ve denizlerden uzaklığı ve gelişmiş ülkelerden çok uzakta olması gibi coğrafi şanssızlığı ve kuvvetli düşmanın hırs ve doymak bilmeyen aç gözlülüğü&"
Doğu Türkistan "Erk" gazetesinde, her sayı şu vurgu yapılırmış: "Hak kuvvetten üstündür, halk hükümetten üstündür." (Doğu Türkistan Vakfı Yayınları-Doğu Türkistan Milli İstiklâl Hareketi ve Mehmet Emin Buğra) Meselâ, Doğu Türkistan Türklerinin tarihi "derinlemesine" incelenir ise, Çin-Rus ittifakı görülecektir. "Mustakil Şarkî Türkistan İslâm Cumhuriyeti"ne tahammül edebilmeleri mümkün değildir şüphesiz. Doğu Türkistan"ı işgal/istila eden Çin, 19. eyalet der, kadim Doğu Türkistan"a. "Şing Cang" tır adı Çinliye göre.
"Rus tehlikesi başımızın üstünde olduğu müddetçe, Doğu Türkistan bağımsız olamaz" der, üç efendiler: İsa Yusuf Alptekin, Mehmet Emin Buğra, Mesut Sabri Baykuzu. Şöyle devam ederler: "Rus nüfuzuna düşmemek şartıyla, Çin boyunduruğundan kurtulmak için evvelâ Çin"den büsbütün ayrılmadan, bir milli muhtariyet kurmak ve bu muhtariyet sayesinde milletin kültürünü, siyasi mefkuresini ve iktisadi seviyesini yükseltmek lâzımdır." Günlerden bir gün, Doğu Türkistan Türklerinden, Ankara"ya bir "kutlama mesajı" gönderilir: "Yeni istiklâline kavuşmuş Doğu Türkistan"ın Gökbayrağından, sevgili Türkiye"nin albayrağına selâm olsun." Sonrası malûm. "Bu ülke" de dahi yasaklanmıştır Gökbayrak.....
Afşin Selim
|